Bu Topraklar Bizim!
Geçtiğimiz yıl bugünlerde, Akbelen Ormanı kesilmesin diye başladığımız nöbetin henüz ikinci yılını yeni bitirmişken, 24 Temmuz sabahına büyük bir güçle karşımıza dikilen kesim ekiplerinin, kolluğun, bilumum gücün baskı ve şiddetiyle uyandık.

KONUK YAZAR
ESRA IŞIK / AKBELEN YAŞAM SAVUNUCUSU
Geçtiğimiz yıl bugünlerde, Akbelen Ormanı kesilmesin diye başladığımız nöbetin henüz ikinci yılını yeni bitirmişken, 24 Temmuz sabahına büyük bir güçle karşımıza dikilen kesim ekiplerinin, kolluğun, bilumum gücün baskı ve şiddetiyle uyandık.
Dünyanın gözleri önünde, haksız ve hukuksuzca, hiç bir toplumsal meşruiyeti ve kamu yararı olmadığı halde; biz köylülerin ve aklı, bedeni, yüreği bizlerle olan milyonlarca insanın hayır demesine rağmen ormanımızı kestiler.
Vazgeçmedik!
Akbelen Ormanı’nı yok edince bizlerin pes edeceğini, direnmekten vazgeçeceğini, köyü terk edip gideceğimizi düşündüler. Vazgeçmedik! Köklerimize daha güçlü tutunduk. Toprağımıza daha sıkı sarıldık. Zeytinlerimize hala gözbebeğimiz gibi bakıyoruz. İkizköylüler olarak şirketin emlakçısına dönüşmüş muhtarı söküp attık, direnişimizin öncülerinden yeni muhtarımızla emin adımlarla ilerliyoruz.
Hep yanımızda olan dostlarımızdan güç aldık, bizim gibi başı madenle, jeotermalle, patronla, holdinglerle dertte olan başkaca köylerle, köylülerle tanıştık. Bir araya geldik zaman zaman, birbirimizi güçlendirmenin yollarını aradık.
Nöbete başladığımızın üçüncü yıl dönümünü tüm dostlarımızla buluşmanın bir vesilesi yapmak istiyoruz.
Gördük.
Akbelen Ormanı’nın kesimini gördük.
Yasaların çiğnendiğini, uygulanmadığını gördük.
Zeytin üreticisi köylülerin yıllarca haklarını korumuş olan zeytincilik kanunun Akbelen’de uygulanmadığını gördük.
Köylüler olarak birleştiğimizde köyümüze nasıl da sahip çıkabildiğimizi gördük.
Yalnızca kendi köyümüzde değil, ülkemizin pek çok yerinde toprağını, köyünü, havasını, suyunu, ormanını şirketlerden korumak için direnen köylülerin var olduğunu; direnmenin bu ülkede yaşamak için tek yol olduğunu gördük.
Direneceğiz!
Başta İkizköy ve Karacahisar olmak üzere, madenin yutmak istediği köylerimiz için direneceğiz!
Uygulanmayan zeytincilik kanuna inat, üretmek için direneceğiz!
Yok olan su kaynaklarımızı korumak, yaşamak için direneceğiz!
Köylülerimizle bir araya gelerek, çoğalarak direneceğiz.
Bizim gibi yıkımla karşı karşıya kalmış köylülerle buluşarak, mücadele deneyimlerimizi paylaşarak, güçlenerek direneceğiz!
Direneceğiz!
Akbelen Ormanı’mızın kesiminden bir yıl sonra, tüm dostlarımızı İkizköy’de yapacağımız buluşmaya çağırıyoruz!
Direnen köylülerimiz, direnen köylerimiz, farklı mücadelelerden dostlarımızla “biz bitti demeden bu dava bitmez” demek için buluşacak, asla vazgeçmeyeceğimizi haykıracağız.
Bu topraklar bizim!
Tarih: 12-07-2024