Tuzla Sulak Alanı ile Güllük Dalyanı özelinde “Var Oluş Planı” ve “Acil Eylem Planı” İçin Sonuç Bildirgesi
12 Aralık 2024 günü Boğaziçi’nde faaliyet gösteren üç Sivil Toplum Kuruluşunun önderliğinde gerçekleşen “YOK OLUŞUN EŞİĞİNDE TUZLA GÖLÜ ve GÜLLÜK DALYANI” başlıklı çalıştayda yapılan değerlendirmelerin ışığında ortaya çıkan sonuç ve öneriler, aşağıda ilgililerin ve kamuoyunun bilgilerine sunulmaktadır. Saygılarımızla,

MANDALYA ÇEVRE PLATFORMU
BOĞAZİÇİ KORUMA VE GÜZELLEŞTİRME DERNEĞİ
KARİA KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ
Etkinlik kapsamında:
-Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, Temel Bilimler Bölümünden Prof. Dr. NEDİM ÖZDEMİR ile Mandalya Çevre Platformu Bilim Kurulu Üyesi, Su Ürünleri Yüksek Mühendisi ITRİ LEVENT ERKOL’un sunum ve konuşmaları çerçevesinde, çevresel sorunlar hakkında bilgilenme ve fikir alışverişi gerçekleştirilmiş;
-Tuzla Sulak Alanı ile Güllük Dalyanı ekosistemini tehdit eden kirlilik ve yanlış uygulamalar hakkındaki görüş ve yaklaşımları hakkında fikirler edinilmiş;
“Ulusal Öneme Haiz” statüsüne kavuştuğundan bu yana Tuzla Sulak Alanının mevcut Yönetim Planı gereği kurumlar tarafından üstlenildiği halde yapılmayanlar ve alınmayan önlemler dile getirilmiş;
-Bu etkinliğe bağlı olarak çevre değerlerine yönelik ekosistemi “neden korumamız gerek”tiğine; sulak alanların havzalarına “insan eliyle verilen” zararların flora-fauna üzerindeki etkilerine; balık ve kuş tür nüfusları arasındaki oransızlıklara; çevre kirliliğine ve küresel iklim krizine bağlı deniz suyundaki sıcaklık artışının etkilerine bağlı deniz seviyesi yükselmesine ve artık “en az yağış” alan Muğla’nın “yaralı dağları”na ilişkin sorunlar üzerinde durularak, konuşmacıların ve katılımcıların dile getirdikleri hususlar ışığında ortaya çıkan önerilerin bir “sonuç bildirgesi” kapsamında derlenerek ilgililerin ve kamuoyunun değerlendirmelerine sunulması kararı alınmıştır.
SONUÇ BİLDİRGESİ (ÇALIŞTAY KARARLARI)
Köklü bir tarihsel geçmişe ve zengin doğal yaşam ortamı, kültürel ve arkeolojik birikimlere sahip olan Boğaziçi-Bargilya Tuzla Lagünü ve Güllük Deltasının yönetim politikasında temel ve belirleyici faktör, bu eşsiz ve özgün kimliğin korunması ve yaşatılması olmalıdır.
Bu nedenle, şimdiye kadar her iki “doğal miras”ımızın da göz ardı edilerek, duyarsız ve üstelik gerek ulusal gerekse uluslararası hukukî düzenlemelere aykırı olarak gerçekleşen uygulamaların durdurulmasının ilgililerden talep edilmesi yönünde çaba gösterilmesi ve
Lagün habitatlarının korunması ve yaşatılması için aktif rol alınması; sorunların çözümü yönünde girişimlerde bulunulması katılımcılar tarafından memnunlukla karşılanmış; aynı tutumların desteklenmesine karar verilmiştir.
Doğal yaşam “BİZ”lerin birlikteliği ile yaşamına devam edebilir. “ÇEVRE” kavramı sadece kuşlar, bitkiler ve ekosistemi değil, bizzat orada yaşayanları da kapsamaktadır. Bu yüzden hem bölgedeki 3 STK’nin birlikteliği hem de bu habitatı yaşam alanı seçmiş olan tüm türlerin birlikteliği önemlidir.
Su kuyularının tuzlanması ve artık kullanılamaz hale gelmesi; tuzlanmanın kılcal kanallardan iç bölgelere doğru ilerlemesi, giderek tüm tarımsal ve hayvansal faaliyetleri olumsuz yönde etkilemesi; dahası “YOK OLMAYA (ETMEYE) DEVAM” EDERSE(K) turizm ve balıkçılık faaliyetlerinin de durma noktasına ilerleme tehlikesi, yörenin artık yaşanmaz bir duruma geleceği yönünde önemli fikirler vermektedir.
Dolayısı ile bu coğrafyayı mekân edinmiş olan bizlerin “evlerimiz, tarlalarımız, bağ-bahçelerimizin de değer kaybına uğrayacağı” gözden kaçmamalı ve kaygıyla karşılanmalıdır.
Yukarıdaki tespitler ışığında yöremize yakışır bir düzey ve içerikte yaşayabilmemiz için, bu koruma çabası temel alınarak saptanan görüş ve değerlendirmeler tüm ilgililerden talep edilmektedir. Şöyle ki:
1) Artık Ankara’da masa başında toplanarak konuşmak, planlar hazırlamak ve dağılmanın yetmediği; yerinden ve yerel öncü aktörler olarak “acil eylem programı” ve “varoluş planı” yapmak ve hayata geçirmek gerektiği;
2) Göl neden ölüyor biliyoruz! Yine de yılanbalığı, kefal, flamingo, pelikan, kaşıkgaga gibi çeşitli ördek türlerinin varlığı, tüm sorunlara rağmen halâ “ekosistemin devam ettiği”nin yani yaşadığının göstergesidir. Bu nedenle tatlı su ile tuzlu suyun buluşması/karışması, giriş-çıkışı uzman destekleri ile geliştirilmeli-düzenlenmelidir.
3) Buradan hareketle Boğaziçi-Bargilya Tuz Gölü üzerinden geçen karayolunun altındaki su giriş çıkışını sağlayan kanalların yetersizliği ve hatalı uygulaması nedeniyle değiştirilmesi, kotlarının doğru biçimde ayarlanması veya gerekli hidrodinamik analizler ile kıyı ekosistemi de etüt edilerek köprü yapılması hususuna özenle öncelik gösterilmelidir.
4) Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı nezdinde Çevre Koruma Daire Başkanlığı, Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı, İklim Değişikliği Daire Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Daire Başkanlığı ile MUSKİ arasında eşgüdüm oluşturulmalı; destek olmaları gereği önemle vurgulanmalıdır.
Üç STK ile Belediye arasında güçlü ve etkin bir işbirliği süreci başlatılmalı ve bir “birliktelik birimi” kurulması hızlandırılmalı; yapılması gerekenler için finans sağlanmalıdır.
5) Tuzla Lagünü “Tescil Sınırları içinde” yer altı sularını çekerek “yok olma”yı hızlandıracak konut, otel vb. uygulamalardan kaçınılmalıdır.
6) Yöresel flora “restore” edilerek (yani doğal yapısına uygun olarak eski haline getirilmesi) lagün yaşamına kazandırılıp, gelecek kuşaklara da aktarılmasına özel bir ağırlık verilmelidir.
7) Yöre insanı ve özellikle çocuklara yönelik, “yaşadıkları özel bölgenin önemini tanıtıcı etkinlikler” yapılmalıdır.
“Yağmur suyu hasadı” kavramı önemsenmeli ve hayata geçirilebilmesi için çalışmalar başlatılmalıdır.
KATILIMCILARIN ORTAK DİLEĞİ VE TALEBİ BU YOL HARİTASININ 3 STK EV SAHİPLİĞİ ALTINDA BİR AN ÖNCE GERÇEKLEŞMESİ YÖNÜNDE İLGİLİLERLE PAYLAŞMAK, ÇAĞRIDA BULUNMAK VE İLGİLİ KURUMLARA BİLDİRİLMESİDİR.
(12 Aralık 2024 Muğla-Milas-BOĞAZİÇİ Mahallesi, Bizim Köy Restaurant)
KATILIMCILAR
Itri Levent ERKOL (Su Ürünleri Yüksek Mühendisi; MÇP Bilim Kurulu Üyesi), Nedim ÖZDEMİR (Prof. Dr. MSKÜ-Su Ürünleri Fakültesi, Temel Bilimler Bölümü), Defne BENOL ERDOĞAN (Mimar-MO Muğla Şb. YK Başkan Yrd.; MÇP YK Üyesi), Erdal BOZKURT (BKGD YK Başkanı), Ferruh AKINCI (KKSD YK Başkanı, MÇP YK Üyesi), Melik ERENLER (MÇP YK Üyesi), Hanife ANLAŞ (MÇP YK Üyesi), Rukiye DOĞAN ALPSAR (MÇP YK Üyesi), Ali GÖNENLİ (MÇP YK Üyesi), Ferhat KARAKOYUN (Boğaziçi Köy Mahalle Muhtarı), Melahat DOĞAN (Gönüllü Katılımcı), Hamiyet ATAÇ (Gönüllü Katılımcı), Serpil SARI (KKSD YK Üyesi), Rahmiye BOZKURT (Gönüllü Katılımcı), Emel GÜRAVŞAR (Gönüllü Katılımcı), Emine ÖZKAN (Gönüllü Katılımcı), Günay ÖZCAN (Gönüllü Katılımcı), Hülya ÖZCAN ERKOL (Gönüllü Katılımcı), Ahmet ÖZCAN (Gönüllü Katılımcı), Nevzat Çağlar TÜFEKÇİ (MİLAS 78’LİLER), Nuriddin ERDOĞAN (Gönüllü Katılımcı), Ayfer ORAL (Gönüllü Katılımcı), Ebru KESEN (Gönüllü Katılımcı), Bülent BAŞARIR (Gönüllü Katılımcı), Emel ÖZKESEN (BKGD YK Yedek Üyesi), Aylin ERENLER (BKGD YK Sayman Üye), Gülay BAŞARIR (BKGD YK Üyesi), Fadime VURUŞKAN (Gönüllü Katılımcı), İbrahim CUCUMLU (Gönüllü Katılımcı), Hüseyin ATAÇ (Gönüllü Katılımcı), Ayşe TALU (BKGD YK Üyesi), Nurettin ÇALIŞKAN (Gönüllü Katılımcı), Ayşe ŞİMŞEK (Gönüllü Katılımcı), Haldun ŞİMŞEK (Gönüllü Katılımcı), M. Cumhur SARITABAK (Gönüllü Katılımcı), Mehmet KESEN (Gönüllü Katılımcı), Mustafa Kemal YILMAZ (Gönüllü Katılımcı), Ayşe SÖNMEZ (Gönüllü Katılımcı), Cevat SÖNMEZ (Gönüllü Katılımcı), Nilgün ÖZGÖRTEN (Gönüllü Katılımcı), Gürtan ÜNAL (Mimar-Milas), Abdullah TOSUN (Mimar-Milas)
Tarih: 25-12-2024