YAVRU KAZ
Ben de bahçe kapısını açıp kazları dışarı çıkardım. İçim içime sığmıyordu. Kazlar çığlık çığlığa, kanatlarını çırparak koşuyorlar, Karam'la ben de onlara yetişmeye çalışıyorduk. Dereyi görür görmez kazlar suya atladılar.
MERAL BÜLTEN / ÖYKÜ
Bu sabah alelacele kahvaltı ettikten sonra ablamı sıkıştırmaya başladım.
-Hadi abla hadi, götürelim şu kazları.
Ablam:
-‘Ne acelen var?’ deyip beni başından savuşturdu.
Asıl niyetim kazları dereye götürmek değil, yeni doğan kaz yavrusuyla oynamaktı. Tüyleri, gagası, gözleri kapkaraydı. Ona Karam adını koydum. O kadar tatlı bir şeydi ki onu çok sevdim.
Ablam annemle sohbete dalmış, beni iyice unutmuştu.
Ben de bahçe kapısını açıp kazları dışarı çıkardım. İçim içime sığmıyordu. Kazlar çığlık çığlığa, kanatlarını çırparak koşuyorlar, Karam'la ben de onlara yetişmeye çalışıyorduk. Dereyi görür görmez kazlar suya atladılar. Ben de kıyafetlerimi çıkarıp arkalarından atladım. Karam'la birlikte suyun içinde oynamaya başladım. Kanatlarını çırpıyor, suya dalıp çıkıyordu. Onunla oynamak o kadar zevkliydi ki zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım.
Hava kararmış, yağmur yağmaya başlamıştı. Hemen dereden çıkıp kıyafetlerimi giydim. Eve doğru koşmaya başladık. Bir ara Karam'ın sesi kulağıma geldi. Arkama dönüp baktım. Ayağı bir taşın altına sıkışmış, çırpınıyordu. Karam'ı eteğime koyup sıkıca bağladım.
Ablam meraklanmış, bizi aramaya çıkmıştı.
Ablamı görür görmez, suçumu bastırmak için:
-Ablacığım seni bekledim, sen annemle konuşmaya dalınca, beni unuttun. Ben de kendim geldim. Zaten biz de eve geliyorduk. Küçük kaz da eteğimde, dedim.
Ablam:
-‘Yürü yürü, utanmadan birde laf mı yetiştiriyorsun?’ dedi.
Bahçeye kazlar önde, biz arkada girdik.
Eteğimi açar açmaz yavru kazın cansız vücudu yere düşüverdi.
Onu öyle görmek yüreğimi paramparça etmişti.
Gözyaşlarıma hakim olamıyordum.
-Böyle bir şeyi nasıl yaptım?
-Benim minik arkadaşım şimdi yok mu?
Tarih: 16-09-2024